Dünya yaratılışından bu güne kadar bir çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Medeniyetler bulundukları bölgede kendi medeniyetlerini tanıtan ve onlara özgü bir çok eser ve yapı bıraktılar. Bunların bir çoğu günümüze kadar ulaşamasa da bir kısmını görme ve inceleme fırsatı bulan insanoğlu bunların ve günümüze kadar ulaşamasa da bir çok tarihi eserde iz bırakmış duvarlara resimleri ve anlatımları çizilmiş yapılar arasından 7 tanesini seçerek, Dünyaca kabul gören o listeyi yani Dünyanın 7 Harikasını seçtiler. İşte karşınızda o eşsiz ihtişamı, nasıl yapıldığı bilinmeyen yapıları gizemli ürünleri ve özellikleri ile Dünyanın 7 harikası.
Dünyanın 7 Harikası
Keops Piramidi (M.Ö.2560 – Kahire Mısır)
Giza’daki Keops Piramidi (Büyük Piramit), Mısır Firavunu Khufu için 2584 ile 2561 yılları arasında inşa edildi ve neredeyse 4.000 yıldır insanoğlu tarafında yapılan dünyanın en yüksek yapısıydı. Piramidin iç kısmının kazıları, ciddi ve profesyonel bir şekilde ancak MS 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarında başlatıldı, bu nedenle modern insanların bu kadar ilgisini çeken iç mekanın incelikleri eski yazıtlarda ve belgelerde geçmiyordu . Önceki yüzyıllarda insanoğlunu etkileyen tek şey Keops Piramidinin heybetli yüksekliği ve yapının kendisiydi.
Babil’in Asma Bahçeleri (M.Ö. 605 – Irak, Mezopotamya)
Babil’in Asma Bahçeleri, tarif edildiği gibi yapılmış ise, II . Nebuchadnezzar tarafından 562-605 yılları arasında karısına hediye olarak yaptırılmıştır. Diodorus, Nebuchadnezzar’ın eşi Medyadan Amtis’in memleketindeki dağları ve çiçekleri özlediğini ve bu nedenle kralın Babil’de kendisi için bir dağ yaratılmasını emrettiğini yazmıştır.
Bahçelerin var olup olmadığı konusundaki ihtilaf, Babil tarihinde hiçbir yerde bahsedilmemesinden ve ‘Tarihin Babası’ Herodot’un Babil tasvirlerinde bunlardan hiç bahsetmemesinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, Herodot’un bahsetmediği ya da yanlış olduğu gösterilen birçok eski gerçek, figür ve yer vardır. Diodorus, Philo ve tarihçi Strabon bahçelerin var olduğunu ve 1. yüzyıldan sonra bir deprem nedeniyle yıkıldığı ve yok olduğu iddia ediyor.
Zeus Heykeli (M.Ö. 456 – Olympia, Yunanistan)
Zeus Heykeli büyük Yunan heykeltıraş Phidias tarafından yapılmıştır. Heykel, tanrı Zeus’u tahtına oturmuş, fildişi derisi ve dövülmüş altından cüppeleri tasvir ediyordu ve 40 fit (12 m) uzunluğundaydı. Olympia’daki Zeus Tapınağı’na gelen ve ibadet edenlere hayranlık uyandırması için tasarlandı. Ancak herkes heykele hayran kalmadı. Olympia’daki Tapınak, Hıristiyanlığın yükselişi ve Olimpiyat Oyunlarının ‘pagan ayinleri’ olarak yasaklanmasının ardından harabeye döndü. Heykel, daha sonra MS 5. veya 6. yüzyıllarda Konstantinopolis’e taşınmış ve bir yangında yok olana kadar burada kalmıştır.
Rodos Heykeli (M.Ö. 282 – Rodos)
Rodos Heykeli, Helios tanrısının bir heykeliydi (Rodos adasının koruyucu tanrısı) milattan önce 280-292 yılları arasında inşa edilmiştir. 110 fit (33 m’nin biraz üzerinde) yüksekliğinde, Rodos limanına bakıyordu ve tersine hayali tasvirlere rağmen, bacakları bir kaide üzerinde bir arada duruyordu.
Demetrius’un işgalci ordusunun MÖ 304’te yenilgisinden sonra Demetrius, kuşatma ekipmanlarının ve silahlarının çoğunu geride bıraktı ve Rodoslular tarafından Colossus’u yeniden inşa etmek için 300 talent (yaklaşık 360 milyon ABD doları) karşılığında satıldı.
İskenderiye Feneri (M.Ö. 290 – İskenderiye, Mısır)
Pharos adasında inşa edilen İskenderiye Feneri, 440 fit (134 m) yüksekliğe sahipti. Fenerin inşaatı MÖ 280 civarında tamamlandı. Deniz feneri, dünyadaki en yüksek üçüncü insan yapımı yapıydı ve ışığı (gündüzleri güneş ışınlarını yansıtan bir ayna ve geceleri bir ateş) denizden 35 mil uzakta görülebiliyordu.
Yapı kare bir kaideden orta sekizgen bir bölüme, dairesel bir tepeye yükseldi ve onu görkemiyle görenler, güzelliğini anlatmak için kelimelerin yetersiz olduğunu söylediler. Deniz feneri 956’de, yine 1303’de ve 1323’de meydana gelen bir depremde ağır hasar gördü ve MS 1480 yılına gelindiğinde yok oldu. Mısır kalesi Quaitbey şimdi, deniz fenerinin kalıntılarından bazı taşlarla inşa edilen Pharos’un yerinde duruyor.
Artemis Tapınağı (M.Ö. 550 – Efes, Türkiye)
Küçük Asya’daki bir Yunan kolonisi olan Efes’teki ( Ephesos ) Artemis Tapınağı’nın inşası 120 yıl, yıkılması ise sadece bir gece sürdü. MÖ 550’de tamamlanan tapınak, 425 fit (yaklaşık 129 m) uzunluğunda, 225 fit (neredeyse 69 m) genişliğinde ve 127 60 fit (yaklaşık 18 m) yüksekliğindeki sütunlarla destekleniyordu.
Tapınak o kadar muhteşemdi ki, her anlatımı aynı huşu ile yazılmış ve her biri diğeriyle hemfikir ki, bu şimdiye kadarki en şaşırtıcı yapılar arasındaydı, insanlar tarafından büyütüldü. MÖ 21 Temmuz 356’da Herostratus adında bir adam, sonsuza dek çok güzel bir şeyin yok edilmesiyle ilişkilendirilerek kalıcı ün kazanmak için tapınağı ateşe verdi. Efesliler isminin asla kaydedilmemesi ve hatırlanmaması gerektiğine karar verdiler, ancak Strabon bunu tapınağın tarihinde bir ilgi noktası olarak belirledi.
Aynı gece tapınak yandı, Büyük İskender doğdu ve daha sonra yıkılan tapınağı yeniden inşa etmeyi teklif etti, ancak Efesliler cömertliğini reddetti. Daha sonra aslına göre daha küçük bir ölçekte yeniden inşa edildi. Sonunda MS 401’de Saint John Chrysostom liderliğindeki bir Hıristiyan çetesi tarafından tamamen yok edildi.
Haliskarnas Mozolesi (M.Ö. 350 – Bodrum, Türkiye)
M.Ö 350’li yıllarda Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi tarafından Pythea adlı bir mimara yaptırılan mezar anıttır. Bodrum’un o zamanki adıyla Halicarnassus civarında yaptırılmıştır. 45 metre yüksekliğe, 30 metre genişliğe ve 25 metre uzunluğa sahip olan bu yapının tepesinde zaferi sembolize eden dört atlı bir savaş arabası ve arabanın üzerinde de Kral Mausollos ve karısının heykelleri yer almaktaydı. Fakat Haçlı Seferleri sırasında yağmacılar tarafından Bodrum Kalesi yapılması için bütün taşları kullanmıştır. Fakat bu ne kadar harika bir yapı olduğunu, hafızalardan ve Dünyanın 7 Harikası listesinden çıkarılamayacağını göstermiştir.
Listeler bölümüne göz atmayı unutmayın.
